“Ayna” metaforu Jacques Lacan’a aittir. O, psikanalizdeki çok önemli tezini “ayna evresi” diye açıkladı, ben de “ayna etkisi” şeklinde bir benzetmeyle size temel bazı ikilemleri açıklayacağım. Ben aynayı Lacan’dan ödünç alıyorum. Kullanım alanım başka olmakla birlikte ben açıklamalarımı Lacan’ın alanından bize doğru yaklaşarak yapmaya
DevamıDüşüncelerin uzamından geride bir noktada durup büyük resme baktığımda ilk dikkatimi çeken şu vızıldayan sinek olmuştu. Zincirinin halkalarını tamamen göremediğimden olsa gerek, sinek var olmasa da bir şey kaçırmayacağımızı düşünmüştü ilk. Sonra kendime baktım ve insan olarak ne işe yarayıp yaramadığımızdan tam emin olamadığımı anladım bir süreliğine. Neticede evrende esamesi dahi okunmayacak bir gezegenin içinde çok kısa ömrü olan bir yaratık değil miydik! Ne de olsa, ne tür başarıları elde edersek edelim, kaçınılmaz bir şekilde ölümle yüzleşiyoruz. Örneğin benim neyim önemli olabilir ki? Böyle bir ikilemle baktım durdum aynaya bir süreliğine. Ama sanırım anladım asıl olanı! Anlatayım…
DevamıDavid Eagleman’ın Beyin, Senin Hikayen, isimli kitabını okuyorum. Bakın Eagleman ne diyor? “İnsanınkine benzer bir zeka yaratmaya her kalkıştığımızda, nörobilimin merkezi ve çözülmemiş bir sorunuyla karşı karşıya buluruz kendimizi: “Ben” olma duygusu kadar zengin ve öznel bir olgu –acının yakıcılığı, kırmızının kırmızılığı, greyfurtun tadı- nasıl olur da işlemlerini yürütüp duran milyarlarca basit beyin hücresinden doğar?.. Milyarlarca hücre ne yapar da “ben” olmakla tanımlanan öznel deneyimi ortaya çıkarır?” (s. 229) İnsanın karmaşık beyin yapısı ile ilgili meraklı ve heyecanlı araştırmalar devam ederken ve yapay zeka (Artificial Intelligence – AI) imalatı için belli adımlar atılmışken ben de bu tezi ortaya atıyorum: 1
DevamıGiriş Bu herkese kolay gelen konuyu işlemek için olgunlaşmam gerektiğini düşünmüşümdür. Çünkü Kur’an, insan ve yaşam bağlamında en önemli vurgusunu “ahlak” kavramına dayandırmıştır. Hz. Muhammed (SAS) de bunun paralelinde, güzel ahlakı geliştirmeye çaba sarf etmiştir. Benim bunu yeterince anlamadan açıklamam elbette büyük bir sorumsuzluk olurdu. Ayrıca bu tür kavramları çok kolay bilebilseydik, daha az hata yapardık herhalde… Bugün Müslümanlar içinde ahlak tanımı “helal-haram” kolaycılığıyla açıklanmaktadır. Bu yaklaşım kesinlikle ahlakı ve dahi dini, İslam’ı, Hz. Peygamber’in (SAS) yaşamını yanlış okumakla özdeştir. Eğer ahlak konusu belli bir doğru ile açıklanamıyor ise Kur’an ahlakı ve Müslüman’ı yaşama dahil olamıyor, konu bu denli önemlidir.
DevamıSorular Tam olarak dinden anlaşılması gerekenler nelerdir? Dinin zararı var mıdır, gereksiz bir şey midir? Sorunların sebepleri nelerdir? Tespitler Öncelikle bir tespit yapılmalıdır. Din sosyolojik basitlikte görülecek salt inanç konusu değildir. Dar düşünülürse elbette tartışmalı sonuçlar doğar. Yararı ve gereği hakkında çeşitli fikirler çıkar. Din insanlığın bilebileceği bütün olasılıkları kapsar. Din bu dünya yaşamının tüm ihtiyaçlarını karşılar. Din başka alemlerin ve varlıkların habercisidir. Din anlatımında zamanın, mekanın ve başka boyutların konu edilmesinden çok amacın ve hedefin öne çıkması gerekir. Din insanın sınavını vurgulayan bir anlatımı öncelikli görür. Din önü kapalı gelecek tartışmalarının konusu değildir. Bu yaşamdan sonrasına dair anlatımları da
DevamıKaranlık sanki koşturuyor ama ulaştığı bir yer yok! Aydınlık tek yanlı, gölgede ve batıl kalmış karanlığa, anlasa da anlamasa da durumunu hatırlatmak istiyor. Sendeki karanlığın paradoksundur diyor? Doğal yaşamın bilince yansıyan hakları vardır. Bu hakların farkında olmamak da bir inkardır ve karanlıktır. Tıpkı hakkı doğrudan inkarın karanlığı gibi. Bütün güzellik, iletişimin çok geniş spektrumdaki haklarına vakıf olmakla başlıyor. Alınanların karşılığı, vergilerin ödenmesinde, eşsiz bir denge ve uyumun gözetilmesindedir. Bir insana verilebilecek en değerli kılavuz nedir? Üzülerek söylemeliyim ki bu değer verildiği halde, hakkın yansımasından büyük bir şüphe duyuluyor. Dolayısıyla şüphenin bir uzanımı, bir aksı meydana geliyor. Aksın bir ucu biraz
Devamıİnsanın temel ve doğal yapısıyla ilgileniyoruz. Doğa, insanı hem dışarıdaki zenginliğinin tüm etkisiyle, hem de içindeki konuklarıyla sarmış haldedir. Bugün dış doğanın etkisi hakkında daha belirgin ipuçlarına sahibiz. Vücuttaki konuklar hakkında bildiklerimiz ise daha çok sağlık/tıp alanının konusu gibi görülmektedir. Burada esas amacımız insanın doğallığını ve geleceğin insanına etki eden faktörler arasında bu konuyu da değerlendirmemiz gerektiğini vurgulamak olacaktır. İkinci Beyin Yakın zamanda Michael Gershon, “İkinci Beyin” kavramıyla ortaya çıkmıştı. (Second Brain: A Groundbreaking New Understanding of Nervous Disorders of the Stomach and Intestine) Bundan sonra da yeni tanımlar ortaya atılabilir. Aslında bu bir arayıştır. İnsanın derinliklerine indikçe ulaşılması gereken
DevamıDuanın kendisine söylenecek söz yok. Aslında din hakkında ne deniyorsa hepsi duadır. Kainat duanın ta kendisidir. Örneğin, “Gökten dua yağdı,” dersek; vahiy, rahmet, hikmet, hayr ve ilim yağması anlamına gelir. Fertlerin yaptığı duadır konumuz, yaratılandan Yaratan’ına… İşte bu açıdan, yaratılandan Yaratan’a doğru olanda bir yanlış varsa, onu arayalım, idrakimizdeyse gereğini yapalım. Peki, bunun bizle ilgisi nedir? Muttaki için dua nedir? Dua için kendince reçete veya kopya verenler var. İradeli için dua bile bir sınav konusudur, herşeyde olduğu gibi. İradeli demek, doğru da, yanlış da karar verebilir demek! Nereden bileceğiz tur rehberliği gibi bir tavırla, bireysel ve içten yapılması gereken duaların
Devamı