Kültür - Page 13

bilgelik-2 7.2K views
27 Şubat 2019

Bilgelik

Bilgeye ve bilgeliğe yeterince ihtiyaç duymuyor muyuz? Çağımızın konularında ileriye atılım yapılamamasının asıl nedeni bilge yetiştirebilen bir kültürümüzün olduğunu unutmak mı? Var olan değerlerin işaret ettiklerini yeterince yorumlayamıyoruz, düşüncelerini günümüzdeki kalıplarla belirginleştiremiyoruz, acaba durum böyle mi? Gelir geçer konularla zamanı hoşça değerlendirdiğini zannedenlerden miyiz?
5.3K views
5 Temmuz 2018

Gelenek

“Şöyle bir geleneksel Türk tatlısı olan baklavaya ne dersiniz?” Bu cümlede konu
algilarla-oyunun-adi-dusmanlik-mi 1.1K views

Algılarla oyunun adı düşmanlık mı?

22 Ekim 2013
1.1K views
10 mins read
Halifelik, İslam, Müslümanlık, İslamofobi, Radikalizm ve Yeni Cahiliye kavramlarına kısaca bir gözatalım mı? Birlikte gerçek düşmanı çatlatalım mı? “Yok, ben rahatım, sen işine bak!” da diyebilirsiniz. O halde lütfen kardeşinizi düşman bellemeyin, belletmeyin! Algınızla oynamayın! Önce “karşıt” bakış açısı ne diyor, bakalım: Bu makalede “karşıt” olmaktan kasıt nedir? Dini terim ve konuları gereksiz bulan, Batının Yunan Mitolojisinden başlatarak geliştirdiği düşünce kalıbıyla özdeş tavır alan, dünyaya ve günlük yaşama algıladığı gibi bakandır. Onların adına ben tırnak içinde yazayım, siz sabırla okuyun: “İnsana ilahi özellikler katma fikri Orta Çağ’da kaldı… İslami terör, radikalizm ve İslamofobi diye bir şey vardır… İslamistler bilime ve
hukuk-mu-politika-mi-tugyan-mi-muttaki-mi 1.4K views

Hukuk mu, politika mı; tuğyan mı, muttaki mi?

19 Ekim 2013
1.4K views
7 mins read
İnsanlık tarihinde en çok bilinen hak, adalet, hukuk ve politika kavramları; Habil ve Kabil olarak bilinen şahsiyetler; tuğyan ve muttaki olarak öne çıkarmaya gayret ettiğim nitelemeleri birlikte değerlendireceğiz. Bu yalnızca belirgin somutluklardan hareketle atılmış bir düşünce turu mahiyetindedir. İlahi adalet çok başka bir şey Temelde “ilahi adalet” ile “insan elinden çıkan adaleti” ayırmak, aynı zamanda “adalet” kavramının insanlık tarafından olası istismarını engellemek için gerekli bir önlemdir. İlahi adaletin ve mülkün sınırları, ölçüsü ve kanunları malumdur. Bu anlayıştaki düşünce sistemleri insana adaletin ideal formunu da yansıtır.  Vaktiyle bazı hükümdarlar ve krallar kendilerini ilahi misyonun odağında görmeleri ve adaleti tesis etmekten sorumlu
biz-demekten-kastedilen-ulus-ise-simdi-sirada-ne-var 1.1K views

“Biz” demekten kastedilen ulus ise şimdi sırada ne var?

17 Ekim 2013
1.1K views
24 mins read
Günümüzde bazı kavramlar diğerlerinden daha fazla tartışılmaya başlamıştır. Hatta tartışılmaz denilenler bile bunlara dâhil edilmektedir. Devlet, demokrasi, ulus, kapitalizm, liberalizm… Biz burada sadece ulus konusunu tartışacağız. Geçmişine ve geleceğine dair fikirler üreteceğiz. Çünkü Avrupalının “biz” demesiyle ortaya çıkan bu kavram şimdinin “biz” anlayışıyla aynı mı, incelememiz gerekmektedir.  Giriş Biz kimiz? Biz kimsek oyuz. Bize bizden başkasının yararı olmaz. Biz kendi idaremizi oluşturalım… Biz üstün insan mıyız? Biz sıradan bir varlık mıyız? Vatandaş mıyız, ümmet miyiz, ulus mu, toplum muyuz, kitle mi?.. Anladım! Biz kendi kimliğimizi belirlerken koyacağımız tanım dahi bir diğerine bakarak olmalı! O kendine ne dediyse, bakıp ben de
bir-ev-odevimiz-var 850 views

Bir Ev Ödevimiz Var

14 Ekim 2013
850 views
5 mins read
Başımdan geçen bir öyküyü hatırladım. Ama bu konu gerçekten beni çok düşündürmüştü. Benim bir ev ödevi çıkarmama sebep oldu. Anladım ki her muttaki için bir ev ödevi vardı! Çünkü konu kadınlarımızla ilgili… Çok hassas! En kutsal! Bazen yapılacak olanı tamı tamına ifade edemeyiz. Ama olayın çerçevesini doğru görürsek bu da bir adım niteliği taşır. İçinde yaşadığımız her konu belki bize çok yakındır, ondan göremeyiz. Bazen görmek istemeyiz. Gözlerimiz o işe yumuk vaziyettedir. Bazen biliriz de o yöne bakmayız. Ama modernizm öyle bir şey ki anı kaçırmanın bedeli akşam eve ekmek götürememekle özdeşleşiverir. Bu insana ağır gelir, diğer şeyleri bilse de
antropik-dusuncenin-caresizligi 940 views

Antropik Düşüncenin Çaresizliği

12 Ekim 2013
940 views
8 mins read
Antropik kısaca “insan merkezli” demektir. Çoğu yerde ve şekilde insan merkezli konuları yazdığımı ifade etmek isterim. Buradaki açıklamalar ise hem sözcüklerin hem de benim çaresizliğimin bir itirafıdır. Diğer yandan insanın doğasının çok basit şekilde tarifidir. Bu yıl Nobel Fizik ödülü çok haklı bir seçim sonucuyla Higgs Bozonu ile ilgili çalışmalarda bulunan iki bilim insanına verildi. Bu çalışmalarla insanlık Standart Model’in eksiksiz açıklanabilmesini gerçekleştirdi. Diğer yandan fizikçiler Sicim Kuramı bağlamında çalışmalarını sürdürüyor. Çabalar bir rezonansın bilincini çözmeye dönük ilerlemektedir. Bir şeyin içerisinde en küçük madde bile olsa onun hareketinin nedenini bilmek çok daha önemli görülmektedir. Temel soru neden’dir. Aslında ben her
hayirseverligin-gelecegi 884 views

Hayırseverliğin Geleceği

11 Ekim 2013
884 views
6 mins read
İnsanlığın iyi bildiği bir kavram: Hayırseverlik (Philanthropy). Hatta hayırseverlik ezelidir ve anlam olarak insanlıkla ve insanı sevmekle eşanlamlı tutulur. Çünkü her ne olursa olsun insan üstün bir varlıktır. İnsana yakın olmak, halini görmek ve anlamak, derdine ortak olmak, yardım etmek, bağış yapmak, kalkındırmak, sevmek, empati yapmak gibi konular hayırseverlikle değerlendirilir. Hayırseverlik ve hayır işleri toplumların doğrudan refah ve güvenliğiyle ilgili görülmez. Çünkü insanın diğerine yardımı fiziken mümkün değilse bile, kalben gerçekleşmesi dahi yarar sağlar. “Biz çok hayırseveriz…” diye böbürlenmek, işin içine “kibir” girdiğinden pek sevilmez. Bir kere hayırseverliğin azı çoğu olmaz. Hele bir de yapılan hayrın övünme ve çıkar sağlama
kuresel-kent-devletine-gecis-mi 2.2K views

Küresel kent devletine geçiş mi?

9 Ekim 2013
2.2K views
9 mins read
Küresellik kavramı halkın yararına olan alanlara nasıl yansır? Küreselleşme ile devletler giderek mecburiyetlerin getirdiği etkilere mi maruzdur. Küresel ölçekli çabaların her biri ortaklaşa süreçlerin verimliliğini ortaya koyuyor mu? Öyleyse halkın yaşamsal alanlarına ait konulara ilgisini nasıl açıklayabiliriz? Yeni dünya düzeni kent devletlerini mi zorluyor?
kuresel-degisim-ve-saf-insanin-sorumlulugu 1.3K views

Küresel Değişim ve Saf İnsanın Sorumluluğu

7 Ekim 2013
1.3K views
12 mins read
İnsanlık çaresizliğine bir isim mi arıyor? Olup bitene bakıldığında etrafımızı saran “kendi çalıp kendi söyleyen” türden baskın bir kültür mü var? Hatta bu olup biteni tüm insanlığa mı maledeceğiz? Suçlu ve masum kim? Zaten her şey değişim içinde de; bir de insanlık adına bir kesim inisiyatif alıp şartları belirliyor ve böylelikle düzen kendini değiştiriyor. İnsan çevresini bu değişime uydurmaya çalışıyor. Peki, kim ne tarafta? Yaşadığımız dünyada bildiği yolda gidenler de kendini yeni olarak tarif edenler de var. Bütün bunlara karşı, yolunu sürekli merkezde, yani doğruda tutan ve saf kalmayı başaranlar varsa, bu kesimin önlerindeki ev ödevleri neler? Anthropocene Dönem –
akil-ve-bilgi 4.1K views

Akıl ve Bilgi

5 Ekim 2013
4.1K views
13 mins read
Değişimin kavramlara etkisi nedir? Akıl, bilgi ve enformasyonun farkları nelerdir? Bilim ve teknoloji geliştikçe insan aklı da gelişmekte midir? İnsan akılını nasıl karıştırır? Bilgisayardan uzak durmak mümkün mü? Eğer değilse çalışma tarzı ve içindekiler üzerine biraz düşünmek gerekir. Bilgisayar kültürü bile kavramların anlamına hükmeder oldu! Bu bir değişim… Geçenlerde bir inşaat işiyle ilgili toplantı yapıyoruz. Adı pek bilinmedik marka boyanın kullanılmasını tartışıyoruz. Toplantıdakilerden biri tartışma içinde diğerine, “internet diye bir şey var, bak da öğren,” dedi. Diğer, “internette her şey yazmaz, sen internete göre işlerini yürütüyorsan eksik kalır,” diye karşılık verdi. Aslında olay kavramlardaki değişimde gizliydi. Akıl ve mantık çerçevesinde
kavramsal-icgudu 921 views

Kavramsal İçgüdü

2 Ekim 2013
921 views
13 mins read
İnsan kavramlarla yaşayan bir canlılardır. Bilgi ve kendini ifade yeteneği ile birçok donanıma sahip olma gücü sayesinde insanın dışa vurumu kavramsal kökeniyle açıklanabilir. Ben buna “insanın kavramsal içgüdüsü” diyorum. Bilgi insana verilmiş bir güçtür. Edinimlerini de verili olanların üzerine inşa eder. İnsan bilmek ve bilgiyi yönetmekle olan kabiliyetiyle kendini ispat etmektedir. İspat etmeyi, bir şeye karşı olmaya değil, aslında bir şeye bağlı olmaya dönük okumak gerekir. Düşünceme göre iki tür kavram vardır. Birincisi benim “ilahi uyuma dayalı” dediğim, insanlık var olmadan önce de kâinatın sahip olduğu kültüre ilişkin kavramları kapsar. İkincisi ise “iradeli üstün insanın” atanması ile başlayan süreçte ortaya

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA