Kültür - Page 8

bilgelik-2 7.2K views
27 Şubat 2019

Bilgelik

Bilgeye ve bilgeliğe yeterince ihtiyaç duymuyor muyuz? Çağımızın konularında ileriye atılım yapılamamasının asıl nedeni bilge yetiştirebilen bir kültürümüzün olduğunu unutmak mı? Var olan değerlerin işaret ettiklerini yeterince yorumlayamıyoruz, düşüncelerini günümüzdeki kalıplarla belirginleştiremiyoruz, acaba durum böyle mi? Gelir geçer konularla zamanı hoşça değerlendirdiğini zannedenlerden miyiz?
5.3K views
5 Temmuz 2018

Gelenek

“Şöyle bir geleneksel Türk tatlısı olan baklavaya ne dersiniz?” Bu cümlede konu
kulturel-melezleme 1.7K views

Kültürel Melezleme

2 Ekim 2015
1.7K views
9 mins read
Artık kültür genetik bir bağlamla açıklanabiliyor. Bireyin beyin ve sinir sistemi gibi organlarının yapılanması safhasında önemli gelişmelerin olduğu açıktır. Sistem şöyle çalışır: Özgün tasarım şüphesiz DNA kalıtımıyla aktarılır. Çevre koşullarındaki kültürü alabilecek bir yapılanma doğal olarak gelişir. Çünkü genler koşulların kombinasyonlarından etkilenir. Bu bir tür yaşam mücadelesi verebilmenin doğal sonucu olarak yaratılış kurallarına bağlı gelişir. Dış dünyadan alınan kültürün yansımalarına bağlı şekilde, gerektiğinde, gelişmekte olan şartlara göre düzenlenmekte olan vücut nöro-transmiterler salgılamaktadır ve böylelikle hücre içi yapılanmalarda bir takım kolaylıklar meydana gelir. Beyin bu ortam uyarılarına hazırlıklı olarak gelişir. Bu bir çeşit canlı için kültürleme şeklidir.
kaldirimlar 1.8K views

Kaldırımlar

2 Ekim 2015
1.8K views
1 min read
Sürekli gözümüzün önündeler; dar, kalabalık, engebeli, işlevi dışında kullanılan, çirkin kaldırımlar… Yürürken görebildiklerimi saydım, üzerlerinde neler yoktu ki? Ağaçlar, saksılar, direkler, otomobiller, motosikletler, seyyar satıcılar, eski ve yeni nesil büfeler, otobüs durakları, bekleyen ve yürüyen insanlar, yerde uzanmış dilenciler, reklam aparatları, çöp konteynırları, yanlarına konmuş dağınık çöpler, engellilere yaratılan engelli parkurlar…
hacdaki-yanlis 2K views

Hac’daki Yanlış

1 Ekim 2015
2K views
3 mins read
Hac konusu bütünüyle yeniden ele alınmalıdır. Mescidi Haram’ı tepeden gören otel inşaatı yapma mantığının ilerisine geçmeyen düzenleme mantığı bütünüyle eleştirilebilecek ilk akla gelen başlıktır. Buradan yola çıkarak çok şey dile getirilebilir. Örneğin Hac Ayetleri apaçık ortada olduğu halde, Araplar Allah’ın evine pasaportla, kotayla ve belli keyfiyetle hacı kabul ediyorlar. Sorarsanız “elbette düzenleme şart” diyeceklerdir. Ancak uygulamaya bakılırsa konu saf bir düşünceyle “düzenleme mi?” diye sormadan geçilemiyor.
demokratik-sistem-insasi 2.7K views

Demokratik Sistem İnşası

8 Eylül 2015
2.7K views
14 mins read
Uluslararası düzen devletler sistemiyle idare edilmeye devam ediyor. Devletler içinde yasama, yürütme ve yargı erkleri çalışıyor. Yürütme politik liderliğin belirgin mevkiidir. Gelişmiş rejim olan ileri demokrasi, ileri bir demokrasi kültürüne ihtiyaç duyar. Bu tür kültür yerleşmişse taşlar rayına oturmuş demektir, tersi durumda tereddütler yaşanır. Amacımız yerleşik bir sistemin inşasına mani olan bazı özel konuları gözden geçirmektir. Eğer ortamda bir politik avantaj varsa, hemen liderliğe soyunanlar oluyor, bu sanki bir iş imkanı gibi görülüyor. Halbuki yerleşmiş sistemlerde politika yaygındır ama liderlik mevkileri hemen kolay işgal edilemez, kurumsallık, parti ve devlet bilinci çok önemlidir, demokrasi daha o mevkilerden başlar. Sıradan insanlar çıkıp
grilik 1.1K views

Grilik

27 Ağustos 2015
1.1K views
18 mins read
Irak Şam İslam Devleti (DAİŞ/ISIS/İŞİD) terör örgütü hakkında yayımlanmış çeşitli raporların, bildirgelerin ve görüşlerin bir irdelemesi yapılacaktır. Burada daha çok DAİŞ gibi örgütleri yaratan mantık üzerinde durulacaktır, rapor ve bildirgeleri hazırlayanların akıllarının arka planı üzerine yoğunlaşmaya gayret edilecektir. Amaç, aynaya bakıldığında ne görülüyor, bu gerçeği belirginleştirmektir. İslam’ın savunmaya ihtiyacı var mı? İslam’ı savunurken asıl yapılan kendimizi savunmak mı oluyor? DAİŞ’e veya bir başkasına bakarak mı İslam’ı savunma ihtiyacı duyacağız? İslam’ın kendiyle sorunu yok, sorunu olan belli dönemlerin içindekiler, ortamın ve şartların akışında sürüklenenler, sorunu olan bizleriz!.. Düşünüyorum ki, ortada bir bataklık var, sivrisinekler türeyebiliyor, tarihsel verilerin ışığında örneklemek mümkün, bazen
kavramlarin-hazmi 1.6K views

Kültürde Değişim

13 Temmuz 2015
1.6K views
10 mins read
Dilin Önemi Eğer kavramlar akılda bir yer bulduktan ve buradan başka kavramlarla ilişki kurabildikten sonra dışa açılıp kullanılabiliyorsa anlam kazanırlar. Kavramlar zihinde işleme tabi tutulmalı, sözle veya yazıyla kullanılmalıdır. Konuşulan dil bu amaçla önemli bir işlev görür. Kullandıkça dil kavramları, kavramlar da dili beslerler. Bütünüyle birey için bu bir sürekli gelişme demektir. Farklı bir sonuç daha gerçekleşebilir; bu işin olumsuz gelişmesi ile ilgilidir. Dil sürekli aynı şeyleri kullanıyorsa, hatta eskileri tekrarlıyorsa ve artık soru olmaktan öte geçmiş konuları gereksiz yere açıklıyorsa körleşir. Bu durumda değişmeyen veya gelişmeyen bir kültüre dayalı kör kavramlar akılda kökleşir, yani bir sabitlik hali mevzubahistir. Toprağın
soru-uzerine-din 1.7K views

Soru üzerine: Din

7 Temmuz 2015
1.7K views
19 mins read
Sorular Tam olarak dinden anlaşılması gerekenler nelerdir? Dinin zararı var mıdır, gereksiz bir şey midir? Sorunların sebepleri nelerdir? Tespitler Öncelikle bir tespit yapılmalıdır. Din sosyolojik basitlikte görülecek salt inanç konusu değildir. Dar düşünülürse elbette tartışmalı sonuçlar doğar. Yararı ve gereği hakkında çeşitli fikirler çıkar. Din insanlığın bilebileceği bütün olasılıkları kapsar. Din bu dünya yaşamının tüm ihtiyaçlarını karşılar. Din başka alemlerin ve varlıkların habercisidir. Din anlatımında zamanın, mekanın ve başka boyutların konu edilmesinden çok amacın ve hedefin öne çıkması gerekir. Din insanın sınavını vurgulayan bir anlatımı öncelikli görür. Din önü kapalı gelecek tartışmalarının konusu değildir. Bu yaşamdan sonrasına dair anlatımları da
butunlesebilmek 838 views

Bütünleşebilmek

1 Temmuz 2015
838 views
10 mins read
Tartışılan konular çok ciddi düzeydedir. Ayrışmak, birleşmek, bütünleşmek, savaş, barış, hainlik… Peki, bunların içinden brini alalım, bütünleşebilmenin yolu nedir? Elimizdekileri kaybedebileceğimizden mi endişe duyuyoruz? Yarınımızla ilgili şüphelerimiz mi var? Sürekli düşmanlık, şiddet, oyun, kandırmaca, tuzak benzeri kelimelerin sözünü ediyoruz. Bir bütün olup güçlenemiyor muyuz? Zamanı ve mekanı sıkıştırabilenlere karşı durmak için bir tedbirimiz var mıdır? Etrafımıza ve içinde bulunduğumuz duruma bakıyorum. Soruları daha somutlaştırıyorum. Ellerinde Medine Anayasası gibi zamanının çok temel bir uygulama örneği varken Müslümanlar veya kendilerini Müslüman olarak tanıtanlar, neden bugün bir savaş halindeler, bölünmüş haldeler? Bu ulus olma bilincini inşa eden, Bilge Kaan kitabesinde görüldüğü gibi özgür ve
pagandan-muttakilige 2.4K views

Pagandan Muttakiliğe

25 Haziran 2015
2.4K views
9 mins read
Latince pagus kırsal kesim, köylü ve cahil anlamına gelir. İngilizce peasant ve Fransızca paysan da buradan türetilmiştir. Romalı aristokrasi karşısındakini aşağılamak için “köylü” anlamına gelen “pagan” derdi. Bugün refah seviyesi yüksek kesimlerin bir kısmı, her ne kadar saygı duyuyor görünse bile inanan kesime bir köylüymüş gibi bakmaktadır. Onlara göre inanç sahipleri cahillerdir, insan olmanın gücüyle hareket edenler ise elitlerdir. Ben bunlara “insancı” diyorum.
din-ve-ibadet-istismari 1.3K views

Din ve İbadet İstismarı

20 Haziran 2015
1.3K views
6 mins read
Yaratan’ın zatı bir muhabbet konusu değildir. O’nun zatı ve sıfatları dahil, emirleri, kainatın düzeni ve kanunları üzerine bilimsel çalışmalar yapılabilir, bu tür yararlı işler inceleme ve araştırma konusu olabilir; hatta astronomi, fizik, jeoloji, kimya, matematik vb dallarda konu irdelenebilir. Ama sanki (haşa) O’nun yanındaymış gibi garip anlatımlarla bir tür kişisel ayrıcalık elde etme işine tevessül edilemez. Hatta Peygamberimiz için de bu kaide geçerlidir. İbadet ederken dahi sürçü lisan eylemek kabul edilir bir hal değildir. Örneğin bir program yaparken, “O onu dedi, bu da böyle yaptı…” türünden açıklamalar hiç değildir. Alemlerin (bu belki sayısız evren demek, belki bu evrende başka başka
1 6 7 8 9 10 14

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA