Muttaki - Page 8

insanligin-stratejileri 5.7K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
onurlu-olmak 5.1K views
6 Mayıs 2014

Onurlu Olmak

Bu yazı FETÖ’cülerin mesihçi aklına karşı, hatta bu doğrultuda giderek mankurtlaşan (sözde)
merkezcilik 4.8K views
1 Ekim 2013

Merkezcilik

İnsanlık için yönlerin önemi sürekli bir anlam taşımaktadır. Ayrıca dünyanın yuvarlak olması
algilarla-oyunun-adi-dusmanlik-mi 1.1K views

Algılarla oyunun adı düşmanlık mı?

22 Ekim 2013
1.1K views
10 mins read
Halifelik, İslam, Müslümanlık, İslamofobi, Radikalizm ve Yeni Cahiliye kavramlarına kısaca bir gözatalım mı? Birlikte gerçek düşmanı çatlatalım mı? “Yok, ben rahatım, sen işine bak!” da diyebilirsiniz. O halde lütfen kardeşinizi düşman bellemeyin, belletmeyin! Algınızla oynamayın! Önce “karşıt” bakış açısı ne diyor, bakalım: Bu makalede “karşıt” olmaktan kasıt nedir? Dini terim ve konuları gereksiz bulan, Batının Yunan Mitolojisinden başlatarak geliştirdiği düşünce kalıbıyla özdeş tavır alan, dünyaya ve günlük yaşama algıladığı gibi bakandır. Onların adına ben tırnak içinde yazayım, siz sabırla okuyun: “İnsana ilahi özellikler katma fikri Orta Çağ’da kaldı… İslami terör, radikalizm ve İslamofobi diye bir şey vardır… İslamistler bilime ve
hukuk-mu-politika-mi-tugyan-mi-muttaki-mi 1.4K views

Hukuk mu, politika mı; tuğyan mı, muttaki mi?

19 Ekim 2013
1.4K views
7 mins read
İnsanlık tarihinde en çok bilinen hak, adalet, hukuk ve politika kavramları; Habil ve Kabil olarak bilinen şahsiyetler; tuğyan ve muttaki olarak öne çıkarmaya gayret ettiğim nitelemeleri birlikte değerlendireceğiz. Bu yalnızca belirgin somutluklardan hareketle atılmış bir düşünce turu mahiyetindedir. İlahi adalet çok başka bir şey Temelde “ilahi adalet” ile “insan elinden çıkan adaleti” ayırmak, aynı zamanda “adalet” kavramının insanlık tarafından olası istismarını engellemek için gerekli bir önlemdir. İlahi adaletin ve mülkün sınırları, ölçüsü ve kanunları malumdur. Bu anlayıştaki düşünce sistemleri insana adaletin ideal formunu da yansıtır.  Vaktiyle bazı hükümdarlar ve krallar kendilerini ilahi misyonun odağında görmeleri ve adaleti tesis etmekten sorumlu
antropik-dusuncenin-caresizligi 949 views

Antropik Düşüncenin Çaresizliği

12 Ekim 2013
949 views
8 mins read
Antropik kısaca “insan merkezli” demektir. Çoğu yerde ve şekilde insan merkezli konuları yazdığımı ifade etmek isterim. Buradaki açıklamalar ise hem sözcüklerin hem de benim çaresizliğimin bir itirafıdır. Diğer yandan insanın doğasının çok basit şekilde tarifidir. Bu yıl Nobel Fizik ödülü çok haklı bir seçim sonucuyla Higgs Bozonu ile ilgili çalışmalarda bulunan iki bilim insanına verildi. Bu çalışmalarla insanlık Standart Model’in eksiksiz açıklanabilmesini gerçekleştirdi. Diğer yandan fizikçiler Sicim Kuramı bağlamında çalışmalarını sürdürüyor. Çabalar bir rezonansın bilincini çözmeye dönük ilerlemektedir. Bir şeyin içerisinde en küçük madde bile olsa onun hareketinin nedenini bilmek çok daha önemli görülmektedir. Temel soru neden’dir. Aslında ben her
olanlar-uzerine-bir-beyin-firtinasi 943 views

“Olanlar” üzerine bir beyin fırtınası

10 Ekim 2013
943 views
10 mins read
Sizlere sırasıyla; esas olanı, yanlış olanı, ardından doğru olanı, kişisel olanı, akıllı olanı, başa gelecek olanı, özde olanı, muttaki olanı ve sonuçta gerekli olanı takdim edeceğim. Böylelikle bir beyin fırtınası yapma sürecimiz gerçekleşmiş olacak. Kişiye, topluma ve politikaya ayrı ayrı odaklanalım. Çağdaş, pratik ve mantık süzgeciyle düşünelim. Sadece kendimizin girebileceği bir kapının arkasına değil, öncelikli olan sorumluluğumuza dair bir tespit yapacağız. Hatta bir ders çıkaracağız. Esas olan Öncelikle anlatılmak istenen şudur: Şimdi’nin değerini hakkı bilerek vermek ve alanımızda sorumlu davranmaktır. Ancak önemli bir konu daha var. Örneğin 2050’lere gelindiğinde torunlarımızın daha adil ve sorumlu bir tavırla insanlığa ve dünyasına yararlı
kuresel-kent-devletine-gecis-mi 2.2K views

Küresel kent devletine geçiş mi?

9 Ekim 2013
2.2K views
9 mins read
Küresellik kavramı halkın yararına olan alanlara nasıl yansır? Küreselleşme ile devletler giderek mecburiyetlerin getirdiği etkilere mi maruzdur. Küresel ölçekli çabaların her biri ortaklaşa süreçlerin verimliliğini ortaya koyuyor mu? Öyleyse halkın yaşamsal alanlarına ait konulara ilgisini nasıl açıklayabiliriz? Yeni dünya düzeni kent devletlerini mi zorluyor?
kuresel-degisim-ve-saf-insanin-sorumlulugu 1.3K views

Küresel Değişim ve Saf İnsanın Sorumluluğu

7 Ekim 2013
1.3K views
12 mins read
İnsanlık çaresizliğine bir isim mi arıyor? Olup bitene bakıldığında etrafımızı saran “kendi çalıp kendi söyleyen” türden baskın bir kültür mü var? Hatta bu olup biteni tüm insanlığa mı maledeceğiz? Suçlu ve masum kim? Zaten her şey değişim içinde de; bir de insanlık adına bir kesim inisiyatif alıp şartları belirliyor ve böylelikle düzen kendini değiştiriyor. İnsan çevresini bu değişime uydurmaya çalışıyor. Peki, kim ne tarafta? Yaşadığımız dünyada bildiği yolda gidenler de kendini yeni olarak tarif edenler de var. Bütün bunlara karşı, yolunu sürekli merkezde, yani doğruda tutan ve saf kalmayı başaranlar varsa, bu kesimin önlerindeki ev ödevleri neler? Anthropocene Dönem –
ustun-insan-halife-ve-muttaki 1.2K views

Üstün İnsan, Halife ve Muttaki

6 Ekim 2013
1.2K views
4 mins read
Amaç insanı tarif etmek değil, onun önemini ve yerini işaret etmektir. Burada çok önemsediğim ve çözümleyebildiğim açılardan; “halife,” “üstün insan” ve “muttakilik” temel kavramlarının arasındaki farkı açıklamak isterim. Böylelikle insanı tarifle ilgili söz sahibi olanların göz önünde bulundurabileceği bir başka açı daya ortaya konmuş olacaktır. Bazı kavramların insanlıktan önce de var olduğunu ve insanın çok üstünde bir kapsamda geçerli olduğunu çeşitli vesilelerle ifade etmiştim. Bazı kavramlar ise kendi tarihi içerisinde insanın tarifine karşılık gelmektedir. En başta şunu ifade edeyim: Ne bir şeyi olduğundan fazla ne de değerinden aşağı görmenin bir anlamının olmadığı apaçık gerçektir. Bu makaleyi yazarken açıklamaları halife, muttaki
isyerinde-bulunmak 754 views

İşyerinde Bulunmak

1 Ekim 2013
754 views
2 mins read
Çalışma ahlakı konusu üzerinde duruyoruz. Bir işyerinde “bulunmayı” iş kabul eden bir toplum olmanın zararının gelecek nesillere aktarıldığının bilincinde miyiz? Bulunmak! Toplumumuzda kadroların nasıl doldurulduğunu biliyoruz. Çeşitli nedenlerle bir yerlerdeyiz. Aslında çalışmak için bir işyeri bulduysak şanslıyız. Hatta torpille veya kayırmacılıkla neler yapmak istendiği de ayrı bir ahlaki konu. Çağımızın sorunlarından biri de işsizlik. Fakat iş bulmak bu kadar önemliyken işimizin gereği, maaş aldığımız işte ne derece üretkeniz? Eğer üretmiyor ve sadece orada bulunuyorsak, o bir iş sahibi olmak mıdır? Çalışmak mıdır? Ahlaken ve vicdanen rahat olabiliyor muyuz? Çeşitli mazeretler bulup, kendimizi haklı görüp, önce kendimizi, sonra geleceğimizi mi kandırıyoruz?
lisan-i-munasip 2.8K views

Lisan-ı Münasip

1 Ekim 2013
2.8K views
3 mins read
İnsan kendini ifade etme kabiliyetinin en üst sınırına sahiptir. Konuşmak sadece bir iletişim değil aynı zamanda muttakinin kendini ifade etme derecesidir. İyi konuşan aynı zamanda iyi anlatan ve iyi anlayandır. Orta yaşlı bir bey yaya kaldırımında caddeden karşıya geçiyordu. Mobil telefonundan konuşuyordu. Zaten konuşulacak bir yer değildi. Acil bir durum ise kabul edilebilirdi. Ancak esas konu yer değildi. Beyin çok çirkin konuşması idi. Karşısındaki her kim ise onu öldüreceğinden, kafasını patlatacağından küfürlü sözlerle bahsediyordu. Konuşmasını herkes duyuyordu. Daha geniş bakalım. Bizleri bu denli şiddetli konuşmaya iten acaba nedir? Konu her ne ise konuşarak ve anlaşarak halledilmesi gerekirken birinin adeta insanlığından
ahlak 1.4K views

Ahlak

1 Ekim 2013
1.4K views
4 mins read
Muttaki için ahlaklı olmak en temel göstergedir. Muttaki ancak davranışlarındaki ahlaklılıkla güzel örnek olur. Ahlak, kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kurallarıdır.  Ahlak, vicdanın tavsiyesine veya sesine uyarak, insanın gerçekleştirmek üzere olduğu veya ortaya koyduğu somut bir davranışın niteliğini kabul ve tasdik ettiği bir akıl yürütmedir. İnsan yaptığı ve söylediği her şeyde doğru bildiği şeyin izini sürer. Ahlak, vicdanın işaret ettiği iyileri, doğruları ve güzelleri derleyip toplar; bir bütün halinde insanın ortaya koyduğu iradeli davranışlara işler. Ahlak, inanç dünyası açısından başat bir konudur. Hatta insan için dünyada verilen sınavın esası bir açıdan “ahlaklı olmak” üzerine kurulmuştur. İnsan nefsini iyi

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA