Ruh - Page 2

insanligin-stratejileri 5.6K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
onurlu-olmak 5.1K views
6 Mayıs 2014

Onurlu Olmak

Bu yazı FETÖ’cülerin mesihçi aklına karşı, hatta bu doğrultuda giderek mankurtlaşan (sözde)
merkezcilik 4.6K views
1 Ekim 2013

Merkezcilik

İnsanlık için yönlerin önemi sürekli bir anlam taşımaktadır. Ayrıca dünyanın yuvarlak olması
kul-ve-kulluk 4.1K views
23 Aralık 2015

Kul ve Kulluk

“Kull” bütün, tüm demektir. “Kül” ise hepsi, tamamı demektir; alışılagelen demektir. Bu
maksatli-aforizmalar-iv 1.1K views

Maksatlı Aforizmalar (IV)

27 Mayıs 2014
1.1K views
14 mins read
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın içinde belirgin resimli ögeler düşünerek yazıyorum. Saf camın aklıyla, iç-dışbükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Bir tıkanıklık durdurur akışı!.. Daha canlı ironiler var elbette. Ama “an” için bunlar gerekli! Bu an için elzem, yalnız kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Durduruyor bizi aklımızın önündeki! Bildiklerimizden zarara gördüğümüz bir dünyada yaşıyoruz. Sürekli tekrarlamak mı zararlı? Tefakkuh Fakih nedir, gayet iyi biliyoruz: Dikkatlice ve ince ince anlayışlı, ayrıntılı bir şekilde bilen alim demektir. Alim dedim ya, önüne gelen
takva-ve-muttaki 1.3K views

Takva ve Muttaki

1 Mayıs 2014
1.3K views
4 mins read
Diyalektik: Sapkın olmanın düşünce yapısı belli. Onlara baktım ve söylediklerinden belli tezler çıkardım. Ardından takva ne diyor, antiteze baktım. Göreceğiniz gibi, diyalektiğin basamakları dışında hiç klişe sözcük kullanmayacağız. Şimdi gelin beraberce tartışalım: 1. Tez: Bu dünya yaşamı birimizinkini veya bir sürecin tecrübesini önemsemiyor, insanlığın tümüne bakıyor. Peki neden? Birimiz önemli değilse, kim veya ne önemli? Eğer amaç tüm insanlığın ölümsüzlüğünü ispat ise bunun bireyle (örneğin benimle) ne ilgisi olur ki? Antitez: Oysa takva, herhangi birimizin minik bir serçeye kış günü iki buğday tanesi vermesini bile önemsiyor. Her canlı ölümü tadacaktır. 2. Tez: Nefse ruh de, ruhu hiçe say, görmezden gel;
kirilma-etkisi 1.6K views

Kırılma Etkisi

25 Mart 2014
1.6K views
6 mins read
Bu dünya yaşamındaki kırılma etkisinden yola çıkarak İslam’ın emrine varan koca bir yolu öz bir şekilde tarif edeceğiz. Önce Batı’nın kendi tarifinden de yararlanarak, modernitenin meydana getirdiği kültürel hafıza kaybını inceleyeceğiz. Daha sonra özgün bir modelle bu dünyada nefsin unutkanlığına dayalı kırılmayı ve insana ait bu dünya algısını işaret edeceğiz. Buradan sonra açık olarak göreceğiz ki; kainatın tek dini İslam, maddi ve manevi değerler, şahitlik, muttakilik, dünya hali, insanlık kültürü, Rab’bin verdiği ruh ve insanın maddi dünyadaki varlık halini tarif eden nefs gibi kavramlar doğru bir algıyla açıklanabilir olacaktır. Modernite ve Kültürel Hafıza Kaybı “Toplumsal hafıza” ifadesini çokça kullanırız. Bu
freudcu-insanin-yanilsamasi 2.3K views

Freudcu İnsanın Yanılsaması

14 Mart 2014
2.3K views
5 mins read
Farklı bir bakış açısıyla Sigmund Freud üzerinden insanlığı ve dini okuma, Wendy Brown üzerinden Batı kültürünün sosyo-politik yanılsamasını ele alacağım. Eğer Freud’un insana ve dine ilişkin yaklaşımlarını neandarthalları düşünerek yaptığını duysanız ne düşünürsünüz? Dahası var: Bence insan Freud veya Darwin gibi düşünürse ancak modern (homo sapiens) kalır, Sahih İslami görüşü benimserse Kainata dair bir Halifeliğe aday olur. Bakın şöyle!.. Freud’a göre dini insan icat etti. Bu bir hata değil yanılsamaydı. Bir Yanılsamanın Geleceği[1] isimli kitabında Freud, insanın dini nasıl bulduğunu açıklamaktadır. İslam ile diğer inançlar arasında önemli bir fark vardır. Bu ayrımı Kuramsal Muttakilik[2] isimli yazımda açıklamıştım. Temel olarak; Batı
stratejik-sabirlilik 1.4K views

Stratejik Sabırlılık

28 Aralık 2013
1.4K views
10 mins read
Sabretmek üzerine kültürel yaklaşımları ifade ettikten sonra, yönetsel erklerin düzlemindeki işlevlerini tartışacağız. Stratejik hataların analizini temel dokusal eksiklikleri işaret ederek yapacağız. Kargaşanın sahibi insancılar “İnsanlar ve İnsancılar” isimli kitabımda ifade ettiğim tanımla, “insancılar”ın inşa ettiği ve daha çok Batı kültürüne ait olan bir sistemin baskın etkisi altındayız. Değişik kültürlerin mensuplarınca, onun gibi ve ona karşı olmanın çelişkisini yaşayanların ortaya koyduğu yaşam tablosu, sadece kendilerine değil, aynı zamanda çevresine de zarar vermektedir. “Muttaki” isimli kitabımda yer alan aşağıdaki görsel (Tablo-1), esas olarak Batı kültürüne mensup insancıların ve onun etkisiyle kendi kültürlerini şekillendirmeye çalışanların yapısal durumunu ifade eder niteliktedir.  Tablo-1: Batı kültürünün
muttaki-icin-dua 2.1K views

Muttaki İçin Dua

23 Aralık 2013
2.1K views
10 mins read
Duanın kendisine söylenecek söz yok. Aslında din hakkında ne deniyorsa hepsi duadır. Kainat duanın ta kendisidir. Örneğin, “Gökten dua yağdı,” dersek; vahiy, rahmet, hikmet, hayr ve ilim yağması anlamına gelir. Fertlerin yaptığı duadır konumuz, yaratılandan Yaratan’ına… İşte bu açıdan, yaratılandan Yaratan’a doğru olanda bir yanlış varsa, onu arayalım, idrakimizdeyse gereğini yapalım. Peki, bunun bizle ilgisi nedir? Muttaki için dua nedir? Dua için kendince reçete veya kopya verenler var. İradeli için dua bile bir sınav konusudur, herşeyde olduğu gibi. İradeli demek, doğru da, yanlış da karar verebilir demek! Nereden bileceğiz tur rehberliği gibi bir tavırla, bireysel ve içten yapılması gereken duaların
asabiyye 1.3K views

Asabiyye

21 Aralık 2013
1.3K views
3 mins read
Asabiyyeyi şiar, kazanç kapısı, yaşam şekli edinenlerin, ardına düşüp medeniyetle özdeşleştirenler giderek kainatın dinine ihtiyacı kalmaz oldu, kendince icat ettiği dinin müridi yaptı, biliyorum; ama buralara nasıl gelindi, hatırlatmakta yarar var; belki yararı olur. Asabiyye nedir? Bilinir, söylenir ve birilerince güvenilir; döner, dolaşır ve sonuçta gelir takvanın karşısına oturur; masumdur ama değiştirir, akla hitap eder ama savaştırır, ilişkilidir ama ayrıştırır… Bir de bakarsınız doğalmış gibi olan asabiyye, keskin duvarlar örer insanoğlunun nefsine. Son raddede düşmanlık, şeytanın içtihadı, sapkınlık olur; zaman içinde ve uygulamada böler, parçalar, kardeşi kardeşe düşman eder… Konu dinle ilgilidir, sosyal ve siyasal bağlamlarından çok önce. Evvela din,
yararli-dostluk 2.9K views

Ebedi Dostluk

16 Aralık 2013
2.9K views
8 mins read
Renge, dine, dile, yaşa, eğitim seviyesine, maddi gelire, politik kariyere bağlı değil; her şeyle ilgili ve herkese gerekli bir kavram: Dostluk! Ama nasıl? Dostluk, bence çıplak bir kavramdır. Buna bir ilave yaptım;  tamamlanmış hali “ebedi dostluk”tur. Dostluk ve Düşmanlık Malum; bir şey kaybolduğunda değerlenir. Farkındalığın bir özneyle belirginleşmesi bir şeyin karşıtına mahkumdur. Dostluk ve düşmanlık gibi! Dostluk, düşmanlığın olduğu yerde akla gelen bir sözcüktür. Voltaire, “Tanrım beni dostlarıma karşı koru, düşmanlarıma karşı ben kendimi korurum,” demektedir. Bu kimin dost, kimin düşman olacağını bilememekle açıklanabilecek bir sözdür. Ayrıca bugün dost olan, yarın düşman da olabilir. Eğer çıkarcılık varsa, yani dostluk kavramı
bireyin-gucu 1.2K views

Bireyin Gücü

11 Aralık 2013
1.2K views
9 mins read
Kime güveneceğiz? Bu sorunun cevabına bazı kavramların üzerinden giderek ulaşacağız. Saf Hüner, Görünür Strateji, Özel Yaşam, Güvenilir Rehber, Güven İklimi kavramlarını inceleyeceğiz. Sonuçta Bireyin Gücünü vurgulayacağız. Saf Hüner Biliniyordu… Söylenmişti… Yazılmıştı… Öteden beri söylenegelenlerin doğru çıktığını edebi şekilde açıklamak mı hüner, “Gerçek bu!” deyip insanların yüzüne öylece vurmak mı hüner? Hüner bilmek mi, haklı çıkmak mı; hüner edepsizleşmek mi, ukala olmak mı, kibirlilik mi, zalimlik mi; bütün savaşları kazanmak mı, en büyük imparator olmak mı; hüner Hitler’e mi, Gandi’ye mi benzemek, böylesi bir seçim yapmak gerekmez mi; yaşam herkesin kişisel hünerine mi muhtaç? Hüner ne? Bir şey bırakmak mı, her

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA