Ortadoğu Diplomasisi

ortadogu-diplomasisi 1.3K views

Ortadoğu Diplomasisi

24 Haziran 2017
1.3K views
7 mins read
1
Donald Trump’ın Başkan seçilmesinden bu yana Ortadoğu’da oyun şöyle oynanıyor: Hedefi sıkıştır, ama diplomatik yaklaş, sonra silah sat. Bu oyuna bir ad verelim: Silah piyasası diplomasisi. Katar ve Suudi Arabistan’a verilen milyar dolarlarla açıklanan silah sistemlerinin bize öğrettiği böyle bir şey oldu.
populizm-diplomasisi 1.1K views

Popülizm Diplomasisi

25 Mart 2019
1.1K views
4 mins read
Popülizmi fazlaca tartıştık, özellikle ABD Başkanı Donald Trump döneminde. Ancak bunlar hazırlanan projelerdir, işin bu kısmını pek tartışamıyoruz. Size popülizm diplomasisi konusunu anlatabilmek için, örnek olarak, twit diplomasisini ve Gordion düğümü taktiğini işaret edeceğim. Yine bugün dünyada öne çıkan politika konusu örneği olarak, Filistin meselesini göstereceğim. Sonuçta burada, küresel güç odaklarının, bir ABD Başkanı üzerinden, popülizm diplomasisi ile köklü Filistin meselesini ne şekilde yönettiğine örnek vermiş olacağım. Başka meselelerin yönetilmesini ve geleceğimizi siz düşünün!..
analiz-turk-rus-krizi-ve-yeni-ortadogu 1.2K views

Analiz: Türk-Rus Krizi ve Yeni Ortadoğu

2 Aralık 2015
1.2K views
18 mins read
Kısa süre içinde gelişen bu çok önemli konu ile ilgili ciddi bir analiz yapılmalıdır. Önce bir genel değerlendirme yapalım. Burada gelişmelere ait kısa notlar verdikten sonra “kim ne kazanır ve ne kaybeder” şeklindeki değişkenlere dair değerlendirmelerde bulunalım. Ardından analize geçelim. Belli tanımları ve olasılıkları öngördükten sonra “iyi veya kötü” şeklindeki iki değişkeni “Esad varken ve Esad sonrası” gelişmelerle açıklayalım. Türkiye açısından gerekli bazı soruları sorarak analiz kısmını tamamlayalım. Sonuçta bir değerlendirme yaparak konuyu eksiksiz şekilde tanımlamış olalım. Krize Yönelik Genel Durum Değerlendirmesi Türkiye-Suriye sınırında düşürülen Rus uçağı ile dünya gündemine taşınan olay küçümsenecek cinsten değildir. Sadece Türkiye ve Rusya değil,
2018e-dogru 1K views

2018’e Doğru

21 Aralık 2017
1K views
25 mins read
1
Amerika 2017 Ulusal Güvenlik Stratejisini yayımladı. Dokümana erişmek kolaylıkla mümkün. Ne anlama geldiğini basında enine boyuna tartıştılar. Tekrar etmek gerekmiyor. Hatta hayatında strateji veya doktrin yazmamış aklı evveller, tv programlarına konuk olup bu tür bir belgeyi, hocasına boş boş bakan tembel öğrencilere ders verir gibi, tevatürle açıklamaya çalışanları da dinlemişsinizdir. Ben burada daha çok 2016’dan bugüne yayımladığım yazılardan alıntılarla size bir hatırlatma yapacağım. Sizler bunları okurken diyeceksiniz ki, 2017’de yayımlanan stratejinin özünde zaten bu değinilen konular var, ABD ve stratejistleri göstere göstere bunları yapıyorlar. Evet. Burada ilginç bir durum yoktur. Aslında her şey aşikardır. Hatırlananları alt alta yazsanız zaten böyle
280 views

CIA Şefinin Açıklamaları Üzerine

31 Ocak 2024
280 views
7 mins read
ABD İstihbaratı CIA’nın Şefi William J. Burns’un Foreign Affairs’teki, 30 Ocak 2024 tarihli, “Casusluk ve Devlet Yönetimi, Rekabet Çağı için CIA'yı Dönüştürmek” başlıklı makalesi hakkında düşüncelerimi yazmak isterim. İncelememde, tehditler ve istihbarat çalışmaları yönleriyle ifade ettikten sonra, kısaca riskli alan ve konulara değineceğim. Bu konunun bir uzmanı olarak kendi kritiğimi de yapacağım, bunu en başta ifade etmek isterim.
336 views

İstikrardan Yana

4 Eylül 2023
336 views
15 mins read
Dünya politik sahnesi büyük bir kırılma dönemi içerisinde kendine çıkış yolu ararken bizlere düşen vazife doğru ve yansız olan hususları işaret etmektir. Çok yazar bu konuyla ilgili akıl yürütüyor. Acaba çok kutuplu bir dünyaya giriliyorken hangi ülkeler nerelerde konumlanıyor? Bugünlerde buna benzer hipotezler tartışılıyor. Benim önerim şöyle, bugün dünyada istikrardan yana olan ülkelerin, bunlar içindeki politikacıların ve liderlerin sayısının artmasıdır. Doğru bir başlangıç yapılacak ise hiş değilse bu noktadan başlayalım derim.
769 views

Yunanistan Gerginliğinin Arka Planı

23 Kasım 2021
769 views
5 mins read
Doğu Akdeniz’den başlayan ve genişleyen büyük bir kırılma; Yunanistan ve Türkiye gerginliği üzerinden kendilerine çıkar elde edenler var. Durumu bütün çıplaklığıyla ve son günlerde olanlarla birlikte değerlendirmek isterim. Strateji, silahlanma, diplomasi, politika… Bütün konuları öz itibarıyla mercek altına alacağım.
15.6K views

Kırılma Cilt I

8 Ekim 2021
15.6K views
286 mins read
Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını şimdiden Kırılma koydum ve size twitte söylediğimin olabileceğini göstereceğim. Bu yazı sadece Kırılma, sonra sırayla devam edecek, Kırılma 1, 2, 3... diye. Konumuz ne? Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki kırılmayı yazacağım. Burada günlük olayları ifade edeceğim, ama arada gerilerden bazı önemli hatırlatmaları huzurunuza getireceğim. O halde, konuyu daralttım ve adı da belli. Tek bir konuyu günlüğe sığdırarak yazmak daha zor olmalı diyeceksiniz. Ama hayır, zor değil, öyle çok olay olacak ki göreceksiniz, haklı çıkacağım. O halde bu kitabın bir giriş bölümü.
1.2K views

Sonu Gelmeyen Savaş Sürerken

14 Ağustos 2021
1.2K views
8 mins read
İşte bu formül (rejim-terör-meşruiyet) bir büyük ülkenin stratejisi, diplomasisi ve politikası için örneklik etmektedir. 1990’dan bu yana görülen örnekler çoğaltılabilir, derinlemesine açıklanabilir, ama sonuçta durum belli; istikrarsızlık ve muhtaçlık yaratmak, ötekileştirmek ve düşmanlaştırmak, hedef göstermek, parçalamak bölmek… Demokrasi nerede ve kime, dememiz gerekiyor. Örneğin Irak’a demokrasi halen gelmedi. Suriye’de veya Libya’da olabilecek mi? Hayır, çünkü Irak örnektir. Afganistan’da yirmi yıl kalan ABD milyarlarca dolar harcadı, sonuç terörist dediği Taliban’a boyun eğmek mi olmalıydı? Bu kadar basit mi? Şimdi ABD yetkilileri (ki değişik zamanlarda Taliban ile pazarlık masasına oturdular) açıklamaya devam ediyorlar, "Şeriat devleti kurmaya çalışan Taliban kötüdür," diye. Paradoksu görebiliyoruz elbette, ama formül bu, paradoksal bir meşruiyet ve politika sürdürülüyor. Sonu gelmeyecek olan bir savaşın yeni bir cephesinin daha açıldığı belli. Sadece Afganistan’daki Taliban yetmeyebilir. Başka terör örgütleri de devreye konabilir. Bunları yakında öğreneceğiz.

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA