Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
DevamıBu yazıda ABD’nin Rusya’ya verdiği güvenlik garantileri hakkındaki ipuçlarını, Putin Doktrini’ni, Avrasya Ekonomik Birliği projesini, Ukrayna’nın önemini, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT, OSCE) fikrini ve Helsinki Deklarasyonu’nu bulacaksınız. Bütün bunları birlikte okuduğunuzda neler anlamalıyız, bunu değerlendireceğiz.
DevamıSilahlanma, güvenlik ittifakları, ekonomik ortaklıklar, ama neticede politik alanda tartışmalar var. Bu konuları ele alalım ve bir sonuç çıkaralım.
DevamıSon dönemde Türkiye’deki politik sahneye yakından bakıldığında giderek bir militanlaşma halinin geliştiğini ve hatta ileri boyutlara ulaştığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Bu iyi mi, kötü mü?
DevamıSorun Son dönemde yaşananlara karşın milletin verdiği reflekslere bakarak bir hayli karamsarlık yaşadım. Çünkü doğru düşünme, yorumlama ve karar verme, ileri görme, planlama, sağlam iş üretme ve sorumluluk duyma gibi konularda derin sorunların varlığı gün yüzüne çıktı. Doğru konuşmasını, tartışmasını, aklı kullanmayı ve ilerlemeyi esas almayan ve işin kötüsü bu işin önemini fark edemeyen bir sorun sahası, beni oldukça rahatsız etti. Böyle olduğunu düşünmeyenler ise temelde ayrışmacılığı isteyenlerdir ve sonuç daha karamsar bir mecraya kayar; anlayışlarda bölünme ve davranışlarda çatışma!.. Kendime göre bir plan yaptım. Bazı temel konuları tekrar edeceğim ama en baştan irdelemekte yarar gördüm. Bu kapsamda ilk olarak
DevamıDünya, doğal bütün farklılıklara rağmen bir aynılaştırma kültürünün etkisiyle karşı karşıyadır. Liderlik bunlardan birisidir. Eğer yönetimde ve değişimde bir aynılaştırma sağlanır ise diğerleri de kendi içlerinde kolaylıkla düzenlenebilecektir. İşin doğasına bakılır ise üzerinde durulabilecek değerdeki liderlerin her biri “öznel” bir öyküyle ön plana çıkarlar ve tartışmalar buradan alınabilecek derslerle ilgilidir. Özellikle işletmecilerin düşüncelerinde bu yönlü bir çaba vardır. Fordizm’in F. W. Taylor ile ilgili bağını biliriz. II. Dünya Savaşı sonrası hakim olan Peter Drucker öğretisi ortaya çıktı. Jim Collins’in çok sayıda şirketi tarayıp günümüzün modern anlayışına ortak noktalarda açıklık getirdiği kabul edildi. Bugün ise Steve Jobs’ın tecrübesi didik didik ediliyor.
DevamıDalgalarla ilgili bir çalışma yapacağız. Düşünceme göre yakın dönemde olanların özetine bakılırsa iki ana dalga var. Biri “Fransız Devrimi” ile meydana gelen, diğeri ise “Bilişim Devrimi” ile. Aralardakiler asıl olanın ve dirençlerin etkisiyle meydana gelenlerin gösterdikleridir. Şöyle açıklayayım: Tablo-1’de iki eksen var, dikey olan belirgin değişimleri, yatay ise çoğunlukla görebildiğimiz gibi zaman. 1789 Fransız Devrimi’ne dayalı gelişmelere “Politik Devrim” adını verdim. Ana dalganın birincisi budur. Yetmişli yıllarda adını alan Silikon Vadisi, 1980’e gelindiğinde şu anki işlevine profesyonelce adım atmıştı. Böylelikle “Dijital Devrim” olarak bilinen gelişmelere tanık olduk. Kapitalizm ve küreselleşme ile bir örgü içine girmesine bağlı olarak 2. Ana Dalganın adı
DevamıBir pencere, profesörler, yazarlar, tüketilen saatler ve konu “ahlak”. Etrafta ahlaksızlık diz boyu, cehalet almış yürümüş; hesapta bir yarar olsun diye tartışılıyor; ama programın sonucu kocaman bir sıfır. Bu sonucu pencereyi kapatırken sorumlu da ikrar ediyor. Ben kendime göre sonuçlar çıkardım. Ama bizler ahlak konusunu tartışmaktan bile çok uzaklara düşmüşüz. Aklımız paramparça, toplumsal değerlerimiz yoz!.. Zannediyoruz ki yönetsel konuları düzenleyince ahlak da kendiliğinden düzelir. Yani kendi yapacağımızı bir kenarda tutuyoruz. Ahlak bireyden, onun da nefsinden itibaren önem kazanır. Nerede o iraden ey Ademoğlu? Neyin sınavı bu? Başkasının mı, sistemlerin mi? Kurtulamazsın! Nefs konusunu çözümleyememişler, insan olmayı anlayamamışlar ama bir şekilde
Devamı