Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
DevamıBu makalede çok somut hususlara yer verilecek, küresel gelişmelerin Eylül 2021 ve Temmuz 2022 tarihli çekilen fotoğraflarına binaen bir değerlendirme yapılacak, stratejik sonuçlar çıkarılacaktır. Sonuçların son cümlelerinde Türkiye bağlamı da olacaktır. Bu iki somut fotoğrafa bakarak geleceği yordamlamak hiç de güç değildir!
DevamıEski Japon Başbakanı Shinzo Abe'nin suikastle katli sonrasında hemen herkes düşünmeye başladı, Hint-Pasifik bölgesi bundan sonra neye gebe olacak? Okurlarım öteden beri Pasifik ile ilgilendiğimi bilir. Çin ve ABD rekabeti, bu manadaki jeopolitik ve jeostratejik konular ile özelde AUKUS, Anglosphere, Tayvan, Hong Kong, Kuşak Yol Girişimi, ASEAN, RCEP, QUAD, TPP gibi başlıkları Rusya ve Avrupa Birliği ilişkileri irdelediklerim arasındadır. Burada bir bütün halinde daha çok ekonomik ve güvenlik açısından etkileşimleri ortaya koymak istiyorum. Hassas noktaları seçerek yazıyorum, bazı gelişmelerin nedenlerini bazılarının ise gelecekte neleri işaret tettiğini buradan çıkarmanız mümkün olabilecektir.
DevamıDünya ne tür bir durumla karşı karşıya? İçinde bulunulan durumun adını koyabildik mi? Eğer durumunuzu tanımlayamadıysanız, geleceğiniz için de hesabınız güçleşir. Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte küresel her türlü beklenti için belirleyici bir tanım gerekti. Buna NATO’nun Madrid Zirvesi (2022) damgasını vurdu ve "Yeni Soğuk Savaş" çağrışımını biraz daha belirginleştirdi. Acaba bu çağrışım başka nerelerde yankı buldu diye bakıldığında, örneğin ekonomi alanından Nobel ödüllü Kolombiya Üniversitesi Profesörü Joseph E. Stiglitz de buna "Yeni Soğuk Savaş" tanımını getirdi.
DevamıYeni Soğuk Savaş’tan bahsediliyor, buna Soğuk Savaş-2 diyenler var. Özellikle 2019-2035 küresel görünümü esas alarak jeopolitik açıdan bir tespit yapalım. Elbette bu bir jeopolitik değerlendirmedir, gelişmelerin ne şekilde sonuçlanacağının tahmini değildir. Bir savaş olur mu olmaz mı, demek için bir açıklamam olmayacaktır. Eğer projeksiyonu bu sunacağım şekilde ele alırsak, izleyebileceğimiz hususların bugünlerde inşa edilen nedenlere bağlı geliştiğini anlamış olacağız. Şunu ifade edelim, hiçbir adım boşuna değildir.
DevamıSon yıllarda gelişen ve Avrupa’da bir savaşa dahi neden olan Rusya ve NATO merkezli temel sorunları Arktik Bölge kapsamında da açıklayabilmek hiç de güç olmayacaktır. O halde bu jeopolitik gelişmeleri müştereken okuyalım ve bazı tespitlerde bulunalım.
DevamıABD Ulusal Güvenlik Stratejisi (2022) bilgisi yayımlandı. Buna göre ABD, Çin'i tehdit kabul etti. Hint-Pasifik bölgesi öncelikli çalışma alanı olarak işaret ediliyor. Rusya konusunda bir Avrupa Güvenli bakış açısı var. ABD’nin tehdit tarifinde Çin, Rusya, Kuzey Kore, İran, terörizm ve küresel tehditler var. Anlaşılan o ki Biden Doktrini devam ediyor. ABD’nin Müttefikler ve Ortaklarla birlikte hareket etme kararı sürüyor.
DevamıRusya ve Ukrayna arasındaki savaşın artık belli bir noktasına gelindi. Bu çağımızın önemli olaylarından birisi kabul edilebilecek savaşın barışla bitmesini isteyenlerin, buna çaba sarf edenlerin Mart 2022 ortasından itibaren sorduğu soru şu; acaba hem Rusya hem de Ukrayna için bu savaştan bir onurlu çıkış bulunabilir mi? Bu konuyu işaret ederek durumu gözden geçirelim istiyorum.
DevamıGün yüzüne çıkan bir konu bu; büyüyen ülkeler, güçler, hegemonya talepleri bir yanda, ülkelerin, toplumların ve insanların güvenlik taleplerini güvenceye almak diğer yandadır. Bunun dengesinin sağlanamadığı her durum insanlığa zarar verir, mevcut sistemler değiştirilmeye ihtiyaç duyar. Bu büyük ikilemi size Ukrayna Savaşı boyutunda açıklayacağım.
DevamıBugün Ukrayna konusunu konuşmaya devam ettik, yarın da konuşacağız. Cari konular bunlar… Asıl akılda kalması gereken husus ise "büyük kırılma" ile ilgilidir. Bu büyük kırılmayı görmeden, büyük resme iyi bakmadan 2040’lara gelinirse, o vakit bir hayli zorluk çekilir. 2040 yılı nereden çıktı diyeceksiniz. ABD’nin ve Çin’in planları bu zamana karşılık geliyor, dolayısıyla Rusya da buna ayak uydurmak durumundadır. Peki ya Türkiye neyi düşünmeli? Bakın, bu yazı size post-modern savaş yöntemini, kazanan ve kaybeden tarafını çok net açıklayacak, büyük mücadele içinde yaşananlara böyle bakmayanlar küçük düşünenlerdir, hesap bilmeyenlerdir!..
Devamı