Türkiye - Page 80

15.3K views
8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
asker 7.6K views
29 Temmuz 2017

Asker

Burada “gerçek asker” ile ilgili bir yazı okuyacaksınız. Nasıl? Kendi kültürel değerlerimizle
kuresel-sermaye-ulke-politikalari-ve-ustun-insan-gucu 1.4K views

Küresel Sermaye, Ülke Politikaları ve Üstün İnsan Gücü

14 Kasım 2013
1.4K views
9 mins read
Basit bir anlatımla başlayalım, herkesin elinde olmaya başlayan cihazların edinimiyle ilgili hesapla yola çıkalım. Buradan devlet işleyişi, bütçe uygulamaları, küresel sermayenin düzeni, insan gücü, liderlik, gelişme, politikalar ve erdemlerle ilgili konulara değinelim. Sonuçta da muttakinin görüşünü vurgulayalım. Göreceğiz ki bireysel gücün önemi her noktada kendini hissettiriyor. Teknolojiden Alınan Vergi Üretilmeyen ve tüketime konmayan her teknolojik üründen dolayı sayısız kaybın olduğunu devletten çok vatandaş bilmeli. Örneğin bir teknolojik ürünün üretildiği ülkede parakente satışı 1.000 $ olsun. Aynı ürünün örneğin ülkemizdeki satışının 4.000 TL olduğunu biliyoruz. Ürün satışı normal şartlardaki bir hesapla 3.000 TL’yi geçmemesi düşünülürken arada 1.000 TL’lik farkın olmasını neyin
her-sey-cocuklar-icin-degil-mi 867 views

Her şey çocuklar için değil mi?

31 Ekim 2013
867 views
10 mins read
Gözümüz gibi baktığımız çocuklarımız tam da gözümüzün önündeler! Farkındayız değil mi? Yoksa “Çağın gereği neyse o olur!” düşüncesine kapılıp, daha çok kendi işlerimize mi öncelik veriyoruz? Sorumlulukların en büyüğü çocuklarımız üstündeki olandır. Çocuklarımız hakkında hemen yakın plandaki konuları inceleyerek biraz dertleşelim, ne dersiniz? Değişen Çağ Yaşamlarımız dünyanın değişim süreçlerine bağlı olarak istemediğimiz, bir türlü disiplin altına alamadığımız bir biçimde gelişmiş olabilir. Olanların önüne sistemsel ve toplumsal geçilemiyorsa özveriyle ve bireysel olarak geçmek aslında bir vazifedir. Bu ise muttaki tavrıdır. Hiç şüphesiz kendi şartlarının bilinciyle ve güçlükleriyle dolu olarak ebeveynlerimiz ellerinden geleni yaptılar. Peki, şimdi biz gerekeni yapabiliyor muyuz? Eğer çağımız
spor-konusuna-koklu-bir-bakis 2.2K views

Spor konusuna köklü bir bakış

24 Ekim 2013
2.2K views
12 mins read
Bu yazıda merkezde spor olmak üzere, sağlık, endüstri, ekonomi, kültür, sosyal ve politik kavramların iç içe durduğunu bulacaksınız. Kısa da olsa sporun düşünsel boyutundan yaşam standardına kadarki çeşitli yönlerine değineceğiz. Elbette kendimize bir ev ödevi çıkaracağız. Başlık hakkında Yazıyı okuduktan sonra neden bu işi alfabesinden başlattığımı daha iyi anlayacaksınız. TDK sözlüğünde “spor” şöyle tarif ediliyor: Bedeni veya zihni geliştirmek amacıyla kişisel veya toplu olarak gerçekleştirilen, bazı kurallara göre uygulanan hareketlerin tümü. Ben bu yazıya ne isim vereyim, “spor” desem mi, “spor” yerine “beden ve zihin sağlığı” desem ne olur, diye düşündüm. Sonuçta olası yanlış ve eksik algıya engel olmak için
bilim-ve-teknolojide-neredeyiz-ve-ne-yapiyoruz 1.6K views

Bilim ve teknolojide neredeyiz ve ne yapıyoruz?

23 Ekim 2013
1.6K views
6 mins read
Bilim ve teknolojinin baş döndüren hızı karşısında şaşkınlık duymamak elde değil! Bazı devletler bu konuda bir hayli yol aldılar. Küresel piyasalarda dönen hacmin büyük bir kısmını bu yolla elde ediyorlar ve yatırımlar bu alanlara giderek kayıyor. Ellerimizde, evlerimizde ve ofislerimizde olan ne varsa sanki bir bilim kurgu misali gelişiyor. Bu önemli konuda kendi konumumuzun bir değerlendirmesini yapmamız gerekiyor kanaatindeyim. Rakipler hangi noktadalar? Bu evrende gelişmeyen, değişmeyen bir şey göremedim. Siz gördünüz mü? Bilim kurgu denilen şey bile sürekli ileri gidiyor. Dünün kurgusu bugünün gerçeği… Demek ki “bilimle” ilgilenmek ve sürekli “kurmak” gerekiyor. Peki, bu işin yolu söylendiği kadar basit mi?
bir-ev-odevimiz-var 843 views

Bir Ev Ödevimiz Var

14 Ekim 2013
843 views
5 mins read
Başımdan geçen bir öyküyü hatırladım. Ama bu konu gerçekten beni çok düşündürmüştü. Benim bir ev ödevi çıkarmama sebep oldu. Anladım ki her muttaki için bir ev ödevi vardı! Çünkü konu kadınlarımızla ilgili… Çok hassas! En kutsal! Bazen yapılacak olanı tamı tamına ifade edemeyiz. Ama olayın çerçevesini doğru görürsek bu da bir adım niteliği taşır. İçinde yaşadığımız her konu belki bize çok yakındır, ondan göremeyiz. Bazen görmek istemeyiz. Gözlerimiz o işe yumuk vaziyettedir. Bazen biliriz de o yöne bakmayız. Ama modernizm öyle bir şey ki anı kaçırmanın bedeli akşam eve ekmek götürememekle özdeşleşiverir. Bu insana ağır gelir, diğer şeyleri bilse de
yeni-karma-egitim 874 views

Yeni Karma Eğitim

6 Ekim 2013
874 views
4 mins read
Her fırsatta eğitimin önemini vurgularız. Hatta içerikte sürekli değişiklikler yapmak isteriz. Ancak günümüzde ortaya çıka yeni imkanlar bizi içerikten çok yöntemlerin üzerinde durmamızı gerektiriyor. Dolayısıyla eskinin karma eğitimiyle yeni olanınki bile değişiyor. Bakın size bir örnek…  Bugün dünyada internetin ve teknolojik cihazların yaygınlaşmasının getirisi olarak eğitim ve öğretimde bazı değişik uygulamaların gelişmesi de kaçınılmaz oldu. Buna bağlı olarak sınıfta yürütülen modern olarak bilinene akıllı tahta gibi uygulamaların çok daha ilerisine geçildiğini düşününce Türkiye gibi ülkelerde iki yönlü yararın sağlanabileceği bazı uygulamaları da gerçekleştirmenin zamanının geldiğini hatırlatmakta yarar görülmektedir. Bu yararlar öğrenciyi internetin getirdiği olumsuz alışkanlıklardan uzaklaştırıp gerçek ve yararlı alışkanlıkların
kuresellesme 1.6K views

Küreselleşme

1 Ekim 2013
1.6K views
17 mins read
İnsanlık uluslar sistemi ve uluslararası düzen derken küreselleşmeye (globalization) geldi dayandı. İnsanlık adına bu alanda neler yapılabileceğini bulmak herkesin görevidir.  Ama önce ne olduğunu tespit etmek gerekir.
savas-kavrami 2.9K views

Savaş Kavramı

1 Ekim 2013
2.9K views
29 mins read
Muttaki neden savaşsın ki? Neden biri diğerinin üstüne nükleer bomba atma ihtiyacı duyar? Kim yaptırıyor bunu? Bu incelemede bazı savaş, çatışma ve cephe kavramları üzerinde duracağız. Bu konu “Cephe”[i] isimli kitapta daha ayrıntılı işlenmiştir. Savaş, temelde bir şeyle uğraşma, çatışma, kavga ve mücadele etme, onu ortadan kaldırma, yakıp yıkma anlamına gelmektedir. Diplomasinin toplumların arasındaki çatışmalarda kullanılır olmasından sonra ise bu terim diplomasinin işe yaramadığı hallerdeki girişilen silahlı mücadeleye denmiştir. İnsan önce tabiat şartlarıyla, hayvanlarla savaşmış; paylaşamamış ve birbiriyle savaşmıştır. Bilgili ve iradeli varlık olan insan bilgisini ve iradesini daha çok kendi ırkıyla savaşmak için kullanmaya başlamıştır. Yaşamını kolaylamak için geliştirdiği
buyuksehir-devrimi 844 views

Büyükşehir Devrimi

1 Ekim 2013
844 views
3 mins read
Brookings Enstitüsü Yayını olan bir kitap[i] büyükşehirlerin (metropollerin) yaşama olan etkisini inceliyor. Kitap Amerika ile ilgili bir araştırmadır. İçinde yaşadığımız büyükşehirlerin yaşamımızı ne denli değiştirdiğinin farkında mıyız? Kendi bakış açımızla neler yapılmalı, bunları gözden geçirelim. Kaç çeşit devrim var bilmiyorum. Kendiliğinden, zorlamayla, etkili, etkisiz, doğru, yanlış… Ancak kentleşmenin insan üzerine etkisini ön plana çıkarttığımıza göre bu yöndeki değişimlere ait açıklamaları da doğallığıyla kabul edebiliriz. Özellikle metropollerde (büyükşehir) olup bitenler kent algısının en karmaşık ve yoğun hissedildiği bir coğrafyadır. Diğer yandan Amerika’da olanlar dünyanın diğer yerlerinde de olmaktadır. Düşünceme göre küreselleşme ulus devletleri işlevsizleştirirken içinde kim yaşarsa yaşasın metropolleri öne çıkararak
cevrecilik-hakkinda 1.4K views

Çevrecilik Hakkında

1 Ekim 2013
1.4K views
2 mins read
İnsanlığın yaşam serüveni çoğalmak, diğer canlılar üzerinde egemenliğini artırmak ve yeryüzünün her türlü kaynağını elde etmek gibi işlevleri kapsamaktadır. Acaba bunun bedeli çevreden mi çıkmakta? Bugün yaklaşık yedi milyar, gelecekte daha fazla nüfusu ile insanlığın sürekli ürediğini ve üretip tükettiğini düşünürsek, aslında sermayenin tümüyle yeryüzünün doğal çevriminden geldiğini bir kez daha aklımızdan geçirmiş oluruz. Aslında ürettiklerimiz bile kaynağını yeryüzünden aldıklarımızdır. Bir anlamda doğanın ürettiklerinin alınması, şekillendirilmesi, uygun hale getirilmesi ve kullanıma sunulması süreci göz önünde tutulursa, akılda tutulması gereken bir konu olarak karşımıza şu çıkar: Doğanın kendisi bir çevrimle eko-sisteminde bir zarar veya olumsuzluk üretmezken, buna insan da itaat etmeli,
1 78 79 80

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA