Kırılma Cilt I

8 Ekim 2021
Okuyucu

14 Ekim 2021/

Kırılma-8

Taliban heyeti Türkiye’de

Esad geri mi döndü?

ABD ve Yunanistan Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’nın imzalanması

Savunma Bakanı Akar, Suriye ve Terör konusunda aşıklamalarda bulundu

Lübnan’da terör ve Hizbullah

Afganistan’dan Taliban heyeti dün gece saatlerinde İstanbul’a ulaştı, bugün Ankara’da Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşüyorlar. Görüşmelerde Afganistan’daki son durumun yanı sıra Türkiye’nin Afganistan’a gerçekleştirdiği insani yardımlar, Taliban’ın Kabil Havalimanın işletilmesi için teknik destek talebi gibi başlıkların görüşülmesi bekleniyor. Ama öncesinde Taliban’ın kendini anlatması ve bazı güvenceler vermesi gerekiyor. Bu Ankara’nın Taliban ile resmi ve ciddi ilk görüşmesi oluyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki süreçte bazı bakanlarla birlikte Kabil’e gitmeyi düşünüyoruz,” demişti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu heyeti kabul etti. Çavuşoğlu şöyle dedi: “(Taliban’la görüşme) Kendileri bizden özellikle insani yardımlar, oradaki yatırımların devam etmesi konularında ricalarını iletti... Kızların eğitimi ve kadınların iş hayatında çalışabilmesi konusundaki tavsiyelerimizi bugün bir kere daha paylaştık… Her şeyden önce ülkenin birliği beraberliği için kapsayıcı olmaları gerektiğini bugün bir kere daha söyledik… Taliban yönetimi eğer bunlar (Afgan göçmenler) ülkelerine dönmek isterlerse ellerinden gelen desteği vereceklerini söylediler.

Bu suretle Taliban ile Türkiye angajmana girdi, henüz tanıtma söz konusu değildir.

Newsweek dersinin kapak resmi bizi şaşırtmadı. Kapakta Esad geri döndü, diyor. Öyleyse soralım, ABD ve Rusya Suriye konusunda anlaşmaya mı vardı?

Bu nasıl olur demeyelim. ABD, Ürdün Kralı 2. Abdullah’ı boşa memur etmedi. Yakın zamanda Cenevre’deki Suriye anayasasını yeniden yazmaya çalışan ama bir süredir işlevsiz kalan 150 kişilik seçilmiş gruptan emare alırız. Anlaştık, yazın derler, olur. Ne yazarlar sizce? Özerk bölgeleri olan bir Suriye olabilir mi?

ABD-Yunan Savunma İşbirliği Antlaşması bugün yeniledi. İki ülke 1990’da başlatılan Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’nı (MDCA) bugüne dek işletmişlerdi. Bunun 5 yıl süreyle uzatılacağı konusunda yeni anlaşma imzaladılar. Anlaşmaya ilave maddeler de eklendi. Yunanistan, 4 yeni bölgedeki askeri tesisin kullanımını ve altyapılarının inşasını ABD’ye veriyor. ABD, Doğu Akdeniz’de Girit-Sauda’daki ve Trakya-Dedeağaç’taki askeri varlığını ciddi şekilde güçlendirecektir, Pire’de donanmasını onarabileceği tesisleri geliştirecektir. Bu anlaşmanın ön çalışmalarını Donald Trump zamanında yapmışlardı.

Anlaşma, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias tarafından imzalandı. Dendias, isim vermeden Doğu Akdeniz konusunda Türkiye’yi eleştirdi, “haklarımızı savunacağız,” dedi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken şöyle dedi: “Yunanistan’ın bu denli güçlü ve güvenilir bir müttefik olması nedeniyle minnettarız. Yunan askerleri Afganistan’da cesurca savaştı. Yunanistan, bölgede istikrarın dayanağıdır.

Buradaki ayrıntılar şunlar, ABD Türkiye’ye güvenilmez, Yunanistan’a ise güvenilir müttefik diyor, bu bir. İkinci nokta, Dışişleri Bakanlarının görevi önce diplomasidir, ABD Dışişleri Bakanı Blinken gerçek görevini yapmaya koyulsa ve samimi olsa, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunları bir masa etrafında oturarak çözmeye çaba sarf edebilirdi. Bunun yerine Fransa ile beraber ABD silah vermeye gayret ediyor, hem de Dendias’ın NATO üyesi Türkiye’nin mütecaviz olduğunu iddia eden imalı konuşmasına bir itirazı olmadan.

Anlaşma neleri ön görüyor? ABD-Yunanistan Savunma İşbirliği Anlaşması uyarınca Yunanistan, Türkiye sınırındaki Dedeağaç Üssü ve Girit Adası’ndaki Suda Üssü de dahil olmak üzere, ülkedeki Amerikan üslerinde daha fazla ABD askerinin konuşlandırılmasına izin verecek. Yenilenen anlaşma ile ABD, Yunan askeri üslerine de erişim hakkına sahip olacak. ABD güçlerinin Yunanistan’da tatbikat yapacağı bölgeler genişletilecek. Yunanistan son dönemde F-16 savaş uçaklarını ve Sikorsky helikopterlerini yenilemişti. Atina yönetimi ayrıca, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi aldığı için çıkarıldığı F-35 savaş uçağı programına dahil olmak istediğini açıklamıştı.

Yunanistan geçen ay da Fransa’yla savunma işbirliği anlaşması imzalamıştı. Anlaşma, taraflardan birinin saldırıya uğraması halinde diğer ülkenin askeri yardımda bulunmasını öngörüyor. Yunanistan ayrıca Fransa’dan 3 milyar euroya 3 Fırkateyn satın alacak.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Yunanistan’da özellikle son dönemlerde bazı ülkelerin teşvik ve kışkırtmalarıyla bazı anlaşmalar yapmak suretiyle bir silahlanma sevdası başladı. Bu tür girişimlerle Türkiye’ye karşı üstünlük sağlayamazsınız, bu gayretten vazgeçin” demişti.

Türkiye, 8 Haziran 1995’te aldığı kararla, Yunanistan’ın 31 Mayıs 1995’te aldığı karasularını 6 milden 12 mile çıkarma kararını uygulamasını, “casus belli” savaş nedeni sayacağını ilan etmişti.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Savunma Üniversitesi’de açıklamalarda bulundu. Akar, dünyada ve bölgede savunma ve güvenlik konuları başta olmak üzere ciddi gelişme ve değişimlerin yaşandığını belirtti. Bunları yakından takip ederek her türlü tedbiri aldıklarını ifade eden Akar, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası ortamda bir özne haline geldiğini söyledi. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Akar, “Aldığımız raporlarla anlık takip ediyoruz. Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak için yapılması gereken ne varsa, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugüne kadar yapıldığı gibi, yeri ve zamanı geldiğinde aynı şekilde yapılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Herhangi bir şekilde taviz, mücadeleden vazgeçmek gibi bir şey asla söz konusu değil. Asil milletimizin hakkını, hukukunun her bir zerresini korumak bizim boynumuzun borcu. Bununla ilgili yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, yapmaya devam edeceğiz,” dedi.

Suriye’nin kuzeyine ilişkin ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatları hatırlatan Akar, şunları söyledi: “Türkiye olarak biz mutabakatlarda üzerimize düşen ne varsa bunları ciddiye alıyor ve dikkatle uyguluyoruz. Oradaki sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Aynı şekilde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta iyi komşuluk ilişkileri içinde, uluslararası hukuk çerçevesinde bize düşen ne varsa bunları yapıyoruz. Biz barıştan, diyalogdan, konuşma, görüşmeden yanayız. Diğer taraftan da hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bu konuda azimliyiz, kararlıyız ve buna da muktediriz.

Doğu Akdeniz’de son dönemdeki gelişmelere de değinen Akar, şu açıklamalarda bulundu: “Avrupa’daki bazı ülkeler boyunu ve gücünü aşan bir şekilde Doğu Akdeniz’de rol kapmaya çalışıyor. Bu işler onları aşar. Bunlarla bir yere varılamayacağını bilmeleri lazım. NATO bir savunma örgütü. Burada müttefikler varken bunun içindekilerin ayrıca ittifaklar yapması hem AB’nin savunma gücünü hem de NATO’yu bölecek. Bunu görüyorlar. Fakat bazı ülkeler egolarından veyahut başındakilerin siyasi ihtirasları nedeniyle bunlara dikkat etmiyor hem NATO hem AB’ye zarar veriyor hem de tüm Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atıyorlar.

Akar, Türkiye’nin tüm komşularının sınırlarına ve egemenlik haklarına saygılı olduğunu belirterek, “Diğer taraftan da ülkemizi korumak bizim boynumuzun borcu. Orada teröristler varsa eğer siz de onlara herhangi bir işlem yapamıyorsanız biz yapmak zorundayız. İnşallah 40 yıldan beri devam eden bu terör belasından ülkemizi, milletimizi kurtarmakta kararlıyız. Diğer taraftan siz binlerce kilometreden bizim güneyimize gelecek, bazı eylemlerin güvenliğinizi tehdit ettiğini söyleyeceksiniz, biz sınırlarımızın dibindeki oluşumlara bigane kalacağız. Böyle bir şey düşünülemez. Orada herhangi bir şekilde terör koridoru oluşturulmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. Onu yapmaya çalışan PKK/YPG’li teröristleri kazdıkları çukurlara gömdük,” açıklamalarında bulundu.

Terörle mücadelede 24 Temmuz 2015’ten itibaren yeni bir sürecin başlatıldığını, yeni konsept kapsamında teröristlerin kaynağında etkisiz hale getirildiğini dile getiren Akar, “Terörist neredeyse hedefimiz orası,” diye konuştu. “PKK eşittir YPG” ifadesini kullanan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Bakan Akar, “24 Temmuz 2015’te başlayan terörle yoğun mücadele kapsamında bugüne kadar 18 bin 609 terörist etkisiz hale getirildi. 1 Ocak’tan itibaren ise etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2 bin 201 oldu,” dedi.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Şii Emel Hareketi ve Hizbullah destekçilerinin üzerine ateş açıldığı, olayda 6 kişinin öldüğü ve 16 kişinin yaralandığı bildirildi.

Hizbullah ve Emel Hareketi destekçileri, Beyrut Limanı’nda geçen yıl meydana gelen patlamayı soruşturan hakim Tarık el-Bitar’ın yerine başkasının atanması talebiyle Beyrut Adalet Sarayı önüne doğru yürüyüş için toplandı. Beyrut Adalet Sarayı’na doğru yürüyüşe geçen göstericilerin Et-Tayyuna mevkiine geldiği sırada bazı binaların üzerinden keskin nişancılar tarafından ateş açıldı, ayrıca Lübnan İçişleri bakanı havadan 4 bomba atıldığı da söylendi.

Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos 2020’de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti. Patlamada 200’ü aşkın kişinin hayatını kaybettiği, 6 binden fazla kişinin yaralandığı ve 300 bin kişinin patlama nedeniyle yerinden olduğu açıklanmıştı.

Şii Emel Hareketinden milletvekilleri Ali Hasan Halil ve Gazi Zuaytir’in avukatları, önceki gün soruşturmayı yürüten hakim Bitar hakkında “görevden alınma” talebiyle dava açmıştı. Avukatlar, Bitar’ı “Beyrut Limanı patlamasıyla ilgisi olmayan isimleri suçlayarak fitne çıkarmakla” suçluyor. Bitar ise hakkındaki “görevden alınma” talebi öncesinde, son duruşmaya katılmayan Ali Hasan Halil hakkında gözaltı kararı çıkarmıştı. Şii Emel Hareketi ve Hizbullah’a mensup bakanlar, hakim Bitar’ın yerine soruşturmaya başkasının atanmasının ısrarı üzerine oluşan gerginlik nedeniyle dün Bakanlar Kurulu toplantısı yapılamamıştı.

Bu bir provokasyon olabilir ve bundan Hizbullah yararlanmış olabilir. Eğer böyleyse Hizbullah’ın kendi taraftarlarına ateş açması gerçekten vahim bir tablo.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Terörizm ve Uluslararası Hukuk

DİĞER YAZI

Yunanistan’ın Anlaşmazlık Stratejisi

Politika 'ın son yazıları

28 views

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
37 views

İsrail Gazze’de Ne Yapmak İstiyor? 

Hamas-İsrail çatışmasında 7 Ekim’den bu yana 212 gün geçti, Gazze konusunda ne noktadayız? Şurası net, 12 bini çocuk 35 bin Gazzeli öldürüldü, 1,5 milyon insan şu anda çok zor şartlarda yaşıyor, en son noktada Refah’a saldırı oldu olacak türü bir İsrail baskısı da sürüyor.
65 views

İkinci One Minute

Eğer dünya büyük bir krize doğru giriyorsa, Türkiye yaşadıklarının yaralarını büyük ölçüde sardı, geleceğe hazır gibi, ekonomik sorunlarla ilgilenmeyi bir yana koyuyorum, ama İsrail yeni ve kaotik dünya dönemine daha büyük bir sorunlarla gireceğe benziyor. Gazze konusu travmatik! Bu stratejik analizi, Türkiye merkezinde gerçekleşen olaylarla açıkladıktan sonra, 2024 itibariyle gelecekte bizi neler bekliyor, diye sorarak ele alıyorum.
57 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
68 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme